1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Tepav Para Politikası Değerlendirme Notunu Paylaştı

Tepav Para Politikası Değerlendirme Notunu Paylaştı

turk lirasi
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından gerçekleştirilen 19 Mart 2024 tarihli analizde, Türkiye’nin Şubat 2024’teki aylık enflasyon oranı, yüzde 4,53 ile G20 ülkelerinin 14’ünün aynı dönemdeki yıllık enflasyonunu geride bıraktı. Bu durum, Türkiye’yi – Arjantin ile birlikte – hem enflasyon hem de risk primi açısından diğer G20 üyelerinden net bir şekilde ayırıyor.

TEPAV’ın makroekonomi politikaları çalışma grubu, Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programının kısa vadeli hedeflerine – sürdürülebilir büyüme, düşük enflasyon, faiz oranları ve risk primi – ulaşabilmesi için çözülmesi gereken başlıca iki soruna dikkat çekmekte.

İlk sorun, cari işlemler açığından kaynaklanan finansman ihtiyacının, Haziran-Aralık 2023 döneminde elde edilen net finansmanın ardından, Ocak ayında yaşanan net sermaye çıkışı ile tekrar ön plana çıkan, geleneksel finansman yollarıyla karşılanamamasıdır.

İkinci önemli sorun ise, seçim öncesi ve deprem sonrası artan harcamaların bütçe açığını yükseltebileceği riskidir. TEPAV’ın analizine göre, Şubat ayındaki harcamalar bu eğilimin devam ettiğini gösteriyor ve ek önlemler alınmadığı takdirde bütçe açığı ve borç stokundaki bozulmanın sürebileceği belirtiliyor.

Ekonomistler ayrıca, Mayıs 2024’te yüzde 75 civarında beklenen enflasyonun yıl sonuna kadar nasıl yüzde 36’ya düşürülebileceği ve sonrasında düşüş eğiliminin nasıl sürdürülebileceğine odaklanmışlar. Özellikle, Şubat ayında aylık enflasyonun beklenenden yüksek çıkması ve enflasyon beklentilerinin bozulmaya devam etmesi gibi gelişmeler, temel sorunları derinleştirmekte.

Son haftalardaki döviz kuru artışı ve Merkez Bankası’nın net döviz rezervlerindeki azalma eğilimi, yerel seçimler sonrası beklenen kur düzeltmeleriyle artan döviz talebi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Merkez Bankası’nın geç ve yalnızca ihtiyati önlemlere yönelmesi bu eğilimi güçlendirmekte.
Diğer yandan, bütçe açığını azaltmaya yönelik mali tedbirlerin olası enflasyonist etkileri, 2024’te GSYH’ye oranla yüzde 6’nın üzerinde bir bütçe açığının beklenmesiyle öne çıkmakta. 2023’teki vergi düzenlemeleri, enflasyonu yukarı çeken faktörler arasında yer almıştır.

TEPAV, Ocak ayındaki politika faizi artışının ve sonrasında alınan faiz dışı sıkılaştırıcı önlemlerin, politika faizinin daha fazla yükselebileceği yönündeki endişeleri artırarak ekonomi programının başarı şansını olumsuz etkilediğini vurgulamaktadır. Ayrıca, parasal sıkılaştırmadaki dengesizliğin krediye erişimi zorlaştırdığına dikkat çekilmektedir.

Analizde, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra başlayan ekonomik rasyonalizasyon sürecinin, kapsamlı bir programa dönüştürülmesi ve bu programın toplumun geniş kesimleri tarafından desteklenmesinin, mevcut sorunların üstesinden gelinmesi için kritik önem taşıdığını belirtiliyor. Olumlu dış koşullar ve büyük merkez bankalarının faiz oranlarını düşürme eğilimi, 2024 sonu için belirlenen enflasyon hedefine ulaşma şansını artırıyor gibi görünse de, TEPAV’ın bu değerlendirmesi, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu zorlukların çözümü için atılması gereken adımların karmaşıklığını ve aciliyetini vurgulamaktadır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir