Mayıs 2025’te Türkiye’de tüketici enflasyonu, piyasa beklentilerinin altında kalarak aylık bazda %1,53, yıllık bazda ise %35,41 olarak gerçekleşti. Bu oran, Aralık 2021’den bu yana en düşük yıllık enflasyon seviyesi olarak kaydedildi. Enflasyondaki bu düşüşte, özellikle taze meyve ve sebze fiyatlarındaki gerileme etkili oldu. Taze meyve ve sebzelerde aylık fiyat düşüşü %4,67 olarak gerçekleşti.
Bu olumlu enflasyon verisi, Borsa İstanbul’da da pozitif bir hava yarattı. BİST100 endeksi %2,94, bankacılık endeksi ise %5,77 oranında yükseldi.
Çekirdek enflasyon verileri ise manşet enflasyonun üzerinde gerçekleşti. B çekirdek enflasyon (işlenmemiş gıda, enerji, alkollü içki ve tütün ile altın hariç) aylık %2,25 artarken, yıllık bazda %34,81’e geriledi. C çekirdek enflasyon (enerji, gıda ve içecek, içki ile tütün ve altın hariç) ise aylık %2,43 artış gösterdi ve yıllık bazda %35,37 seviyesine indi.
Enflasyondaki bu beklenmedik düşüş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikası üzerinde de etkili olabilir. Uzmanlar, temmuz ayında beklenen ilk faiz indiriminin, düşük enflasyon verisiyle birlikte haziran ayına çekilebileceğini değerlendiriyor.
Ancak, bazı ekonomistler bu verilerin doğruluğunu sorguluyor. Örneğin, Prof. Dr. Fatih Özatay, “Bu veriyi doğru kabul edersek, faiz indirimi mümkün diyebiliriz” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Sonuç olarak, Mayıs 2025’teki enflasyon verileri, Türkiye ekonomisinde olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ancak, çekirdek enflasyondaki yüksek seyir ve bazı uzmanların verilerin doğruluğuna yönelik şüpheleri, ekonomik politikaların belirlenmesinde dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.
