Bilindiği üzere 21 Mart perşembe günü T.C. Merkez Bankasının PPK toplantının gerçekleşeceği bir haftadayız. BIST 100 bankacılık endeksine baktığımızda, 50 günlük hareketli ortalamadan destek aldığını da söyleyebiliriz. Bankacılık endeksinin %4’ün üzerinde bir oranla yükseliş içerisinde olduğu bir günü geride bırakıyoruz.
Sırasıyla bankalarda:
Yapı Kredi bankasının %6 oranında yükselişine tanık oluyoruz:
| Menkul | Alış | Satış | Değişim |
|---|---|---|---|
| YKBNK | 30.00 | 30.62 | %-0.46 |
Garanti Bankası’nın ise 67.76 seviyesini görerek gün içi kazanımının %4’lere ulaştı:
| Menkul | Alış | Satış | Değişim |
|---|---|---|---|
| GARAN | 124.00 | 124.40 | %-1.43 |
Akbank hissesinin de yine %5’i oranlarda primlendiğini görüyoruz:
| Menkul | Alış | Satış | Değişim |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 64.00 | 64.85 | %-1.22 |
Bankacılık endeksi yükselirken aslında seçim haziran 2023 yılndan bu yana yükselişti. Bu kanalı kaybetmediği müddetçe, tepki alımlarıyla yükseliyor.
50 günlük ortalamada 9844 destek seviyesi konumundaydı, 100 günlükte ise 9145 seviyesiydi ve 200 günlük hareketli ortalamalara bakarak bir tepki yükselişi içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Oluşmaya başlayan bir ikili dip formasyonu da söz konusu. Bu zamana kadarki düşüşlerin bir miktar kar realizasyonu bir miktar ise yerel seçimler öncesi bekle ve gör anlayışından kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Buradaki riskleri aştığımızda ve takvim olarak baktığımızda, yeniden poziyonların arttığı bir dönemeç olabilir.
2 ve 10 yıllık tahvil faizlerinde aradaki makasın 22 puanlara ulaştığını görüyoruz. Aynı eğilim ABD tahvilleri çin de geçerli diyebiliriz. Kısa vadede devam eden risklerle beraber buradaki çıkışların etkisi kısa vadeli tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareket etmesine sebep oluyor. Deutsche Bank’ın Türkiye’deki kısa vadeli tahvillerle ilgili tahminler yürüttüğünü biliyoruz. Perşembe günkü T.C. Merkez Bankası PPK toplantısı öncesinde, bu verilerin göz önünde bulundurulmasında fayda görüyoruz.
Tahminlerin risk getiri eğrisi yönünden gözle görülür şekilde iyileşmesi söz konusu. 3 yıl vadeli tahviller ise 12 ay sonrası eflasyon beklentilerinin üzerine çıktığı söyleniyor. Bu da yapısal olarak iyimser bir tablo çiziyor diyebiliriz.
Tahvildeki pozisyonlamanın %98 yerli yatırımcı olduğunu görsek de, devam eden makroekonomik politikaların etkisiyle beraber biz burada olumluyuz diyorlar. 2 yıllık tahvil getirisi de yakından takip edilen diğer bir enstrüman olacaktır.
